8 Ekim 2012 Pazartesi

GİRİTLİ GÜZEL





GİRİTLİ GÜZEL
Bir umutsun, boş meşakkatler arasında,
Bir gelir, bir giderdin aklıma bin türlü.
Yüreğim çırpınır, yanardı gün batarken,
Hayalin gerçeğe döner yıldızlar gibi.
Koşar sarılırdım, ruhunun gün şavkına.

Şiir yazdım sana, mum ışıkları yetmedi,
Senin gibi güzel bir daha gelmez, gelmedi.
Afroditler görmeden yerin dibine girdi.
Sana imanım dedim, kutubem dedim dilber,
Sen emsalsizsin, ecemsin ey Giritli Güzel!

Saçlarını bastım bağrıma, kokuna hasretim,
Hasretlere sarılmak varmış, kavuşmak uğruna.
Seni arar gözlerim, ağlaşır dilsiz tutkular,
Gündüzler de ağlardı, geceleri sevdim seni.
Sen sevdamın resmisin, baharımın sahibisin.

Yüreğimin ta içine sokulurdun canım derken,
Çaresiz yakalardın, gözü dönmüş azrailimi.
Bir bir düşerdi korkusundan, kanatlarım yanıma,
Bir tek sana ağlardım gizlice, sessiz, iki büklüm.
Azrail benim ama öleceksem senle öleyim.

Gün gibi uyanırdın, tatlı uykulardan kısık gözlü,
Güneş gibi ısıtırdı, yüreğime bakan gözlerin,
Yanardı bir çırpıda, bedenime dokunsa ellerin.
Melekler imrenirdi halene, nur vururdu yüzüne,
Periler hayrandı, yüreğinin nadide sevdasına.

Fırtınada çaresiz hırpalanmış gemiydim kucağında,
Mum ışığında yorulurdu titrerken sevişmelerimiz.
Bir perişanlık, susamışlık içinde geçerdi uykular,
Masum uykunun cazibesi ki, yosma cilvesinde yoktu,
O kadar saf, o kadar sade ve sıcaktı samimiyetin. 


Sinan Oğuzhan

Hiç yorum yok: