Ortaçağ ve çağdaş tarih |
Girit’in bağımsız bir devlet olarak sonu M.Ö. 68 yılında Roma
Konsülü Quintus Metellus’un Falasarna’dan başlayarak adayı işgal etmesi
ile olmuştur. Çok geçmeden Kidonia işgal edilmiş ancak Romalılar tarafından
bağımsız bir şehir olarak tanınmıştır ve Roma işgali boyunca (M.Ö. 68- 324)
gelişmiştir. Roma barışı ve Hıristiyanlığın başlamasının ardından Bizans
İmparatorluğu gelmektedir. Kidonia, Hanya’nın Kasteli’sinde ilk Hıristiyan
Kilisesinin kurulmasının da bir kanıt olduğu gibi adanın şehirleri arasında
önemli bir role sahip olmaya devam etmiştir. 823 yılında Girit, adada birkaç yer
adı hariç hiçbir iz bırakmayan Müslüman Araplar tarafından işgal edilmiştir. 961
yılında da İmparator Nikiforos Fokas tarafından özgürlüğüne kavuşmuştur.
Kidonia, yeni adıyla Hanya olarak önemli bir yerleşim yeri ve askeri kale olarak
kalmıştır. Bizans dönemi 1204 yılına kadar sürmüştür. Girit Venediklilerin eline
geçmiş ve onlar da hemen daha önceden buraya yerleşmiş olan Cenevizlileri
kovmuşlardır. 1252 yılında, Hanya’da sömürge kurmuşlar ve varlıklarını
güçlendirmişlerdir. Giritlilerin sürekli olarak ayaklanmalarına rağmen
Venedikliler 1645 yılına kadar adada kalmışlar ve adanın uygarlığında silinmez
izler bırakmışlardır. 1645 yılında, öncelikle Hanya daha sonrasında da tüm ada
Osmanlı Türklerin eline geçmiş, 1830–1840 yılları arasında
Girit Mısırlılara bırakılmış, 1851’de ise Türkler Girit’in Osmanlı idaresini
Hanya’ya devretmişlerdir. 1898’den 1907’e kadar Girit dönemin Büyük
Güçleri denetimi altına girmiştir- Hanya İtalyanlar tarafından,
Suda Almanlar tarafından, Kisamos Avustralyalılar tarafından kontrol edilmiş- ve
bunlar da Yunanistan Prensi Georgios’u Özerk Girit Devleti’nin valisi olarak
ilan etmişlerdir. Adanın ilk hükümet kadrosu başkent Hanya’da seçilmiştir. 1910
yılında, hâlihazırda ilk Girit hükümetinin üyesi olan Elefterios Venizelos
Yunanistan başbakanı seçilmiş, 1 Aralık 1913’te de Girit’in Yunanistan ile
Birleşmesi gerçekleşmiştir. Ada, Hitler güçlerine karşı efsanevi Girit Savaşı
başlayıncaya kadar yani 20 Mayıs 1941 yılına kadar özgür kalmıştır.
Hanya ve Maleme Havaalanı yoğun hava bombardımanlarına çok
fazla dayanamamıştır. On gün içinde, ada yerlilerinin ve az da olsa
müttefiklerin ve Yunan askeri güçlerinin kahramanca direnişlerine karşın ada,
1945 yılına kadar, özgürlük mücadelesinde çok büyük bedeller ödeyerek Alman
işgali altında kalmıştır.
Mitler ve antik dönemin şanlı tarihi Girit’e varlığını
vermiştir; fethedenlerin bolluğu ve özgürlük mücadeleleri ile süren yüzyıllar
adaya kendi kimliğini kazandırmıştır. Yaklaşık yarım yüzyıldır Girit,
fethedenler tarafından rahatsız edilmeden ve Akdeniz’in dört yol ağzından geçen
düzinelerce istilacının adaya sokulup ancak onu esir alamamasından gurur duyarak
özgürlüğün tadını çıkarmaktadır. Vücudunun hapsedilebilmesine ve çoğunlukla
boyun eğmesine rağmen Girit ruhu asla boyun
eğmemiştir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder